AR-GE 250 DIGIT 250 EN-VERIM 100


Pick up pazarında rekabet kızışıyor

Murat Yanık

Türkiye yollarında görmeye iyice alıştığımız pick-up'lar daha güçlü, daha ekonomik daha konforlu seçeneklerle hayatımızdaki yerlerini artırmaya devam ediyorlar. Kişisel olarak da kullanmaktan büyük keyif aldığım pick-up segmenti araçlar gerek tasarım gerek konforları ile binek otomobilleri aratmaz oldu. İyi de oldu, hem heybetli görüntüleri hem de kullanım kolaylığı açısından kadın sürücülerinde ilgi alanlarına girmeye başladı.

Size bizzat test ettiğim 3 farklı markanın pick up modelleri ile tanıştırmak istiyorum. İlki Volkswagen Amarok Aventura, ikincisi Nissan Navara ve Isuzu D-Max… Aslında hepsi pick up her biri birbirinden farklı özellikleri ile adından söz ettiriyor.

 

Amarok Aventura 3.0’lık motoru ile güçlü ve şık

Volkswagen, Amarok’u 2010 yılında ilk kez piyasa sürdüğünde pick up pazarının bu denli kızışacağını bence kimse tahmin etmiyordu. Öyle şık bir tasarım ve konforla hayatımıza girdi ki bir çok binek ve SUV sürücüsü tercihlerini pick uptan yana kullanmaya başladı. Hali hazırda piyasada görmeye alışık olduğumuz bir çok marka ve modeli vergi konusunda ki dezavantajına rağmen geride bırakarak taşıt olmanın ötesinde bir ruh yarattı.

Geçtiğimiz yıl makyajlanan ve motor yelpazesi genişleyen, Comfortline, Highline, Canyon ve Aventura donanım seviyeleri ile piyasaya sunulan Amarok’un Aventura modelini test ettik. 3.0 V6 TDI motoru ilk kalkışta ortaya koyduğu performans ve ses ile lüks bir cipi aratmıyor. Aracın yere ne kadar sağlam bastığını viraj kabiliyetinden anlamak mümkün.

Amarok’u 4 farklı donanım seviyesi ile satın almak mümkün, donanım seviyelerine bağlı olarak Comfortline 3.0 V6 TDI 163 PS Manuel, Highline ve Canyon olarak 3.0 V6 TDI 204 PS Manuel ve Otomatik, Aventura seçeneğinde ise 3.0 TDI 224 PS Otomatik olarak satın almak mümkün… Pick Up’larda özellikle kişisel kullanımlarda otomatik vites seçeneği tercih sebebi diyebilirim.

Yakıt konusunda da önceki modellere göre çok daha ekonomik olduğunu söyleyebilirim. Değişmeyen tek şey 80 LT’lik kayıt deposu buna ek olarak yeni araçlarda görmeye alışık olduğumuz 13 LT’lik bir AD Blue deposuda mevcut. Fabrika verilerinden çok uzaklaşmayan Aventura ile şehir içerisinde 9.6 LT’lik test verisine ulaştık. Hemen hatırlatalım şehir içinden kastım İstanbul’un akşam trafiği… Şehirler arası fabrika verisi 7.6 LT ve karma tüketim 8.1 LT olarak belirtiliyor.

Tüm modellerde standart olarak sunulan önde MacPherson bağımsız süspansiyon, viraj denge çubuklu ve arkada ise yaprak yay süspansiyon ve rijit aks aracın konforunu son derece artıyor.

Amarok’un off road özellikleri de son derece dikkat çekici… Yokuş iniş asistanı sizi profesyonel bir off roadcu gibi bir performans sergilemek mümkün, 500 mm’lik su geçiş yüksekliği, 45 derecelik tırmanma, 50 derecelik yan eğim ve belki de en önemli açılardan olan tekerlekler arasında kalan ve bozuk satıhlarda çok işe yarayan 15.6 derecelik rampa açısı göz dolduruyor. Yeni Amarok şıklığı, gücü ve konforu ile pick up kullanıcılarının önde gelen tercihleri arasında yer alıyor.

 

80 yıllık tecrübe, Nissan Navara Platinum

2006 yılında hayatımıza ilk girdiğinde yep yeni bir heyecan uyandırmıştı Navara. Nissan’ın pick up’ı yenilenen versiyonu ile daha güçlü bir hal aldı. Rekabetin kızıştığı pick up pazarında artık eli daha güçlü. Nissan’ın 12 nesil pick up’ı olarak tanımlanan yeni Navara, kullanım kolaylığı ve pratikliği daha da artıran bir dizi mühendislik çözümlerini bünyesinde barındırıyor. Qashqai, X-Trail ve Juke gibi geniş kitlelere ulaşan SUV modellerle aynı DNA’yı paylaşan Navara, bünyesinde barındırdığı otomobil benzeri stil, konfor ve kalite özelliklerinin yanı sıra sınıfında ilk olan teknolojilere sahip.

Yüksek taşıma ve çekme kapasitesi

Nissan, Pick-Up kullanıcılarının beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda tüm Navara versiyonlarının taşıma ve çekme kapasitelerini geliştirdi. Tüm versiyonlarda 1 ton yük taşıma kapasitesine sahip olan Nissan Navara, 3.500 kg römork çekme kapasitesiyle beklentileri en iyi şekilde karşılıyor.

Daha güvenli ve yüksek tutunma limitlerine sahip bir sürüş sunmak üzere tasarlanan Nissan Navara, elektronik sınırlı kaymalı diferansiyel (eLSD) ile donatılmış durumda. Lastik hızını sürekli olarak sensörlerle denetleyen bu gelişmiş sistem aynı aks üzerindeki lastiklerden birinin diğerine oranla daha hızlı dönmesi halinde daha hızlı dönen lastiğin hızını azaltmak üzere fren yapıyor. Bunun sonucu olarak yol tutuş ve viraj dengesi artarken daha güvenli bir sürüş sağlanıyor. Hız Sabitleme Sistemi, Yokuş İniş Destek Sistemi (HDC), Yokuş Kalkış Destek Sistemi (HSA), anahtarsız giriş ve geri görüş kamerası ise Navara kullanıcısının ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen diğer güvenlik ve konfor ekipmanları olarak öne çıkıyor.

Nissan, Navara’da daha önce de olduğu gibi iki tekerlekten çekiş ile dört tekerlekten çekiş olmak üzere iki farklı çekiş tipi sunuyor. Müşteriler standart olarak sunulan altı vitesli manuel şanzıman dışında opsiyonel olarak sunulan yedi vitesli otomatik şanzımanı da tercih edebiliyor. Nissan Navara’nın kaputunun altında görev yapan 2.3 litre dCi motor, yerini aldığı önceki motorla kıyaslandığında yüzde 24 daha verimli bir yapı ortaya koyuyor ve sınıfının en temiz, en tutumlu motoru olarak öne çıkıyor. Motor 160 HP ve 190 HP olmak üzere iki farklı güç versiyonuna sahipken, yüksek güç versiyonunda çift turbo besleme teknolojisine yer verilmiş durumda.

Başarısını kanıtlamış son derece güçlü ve dayanıklı dört tekerlekten çekiş sistemi Nissan Navara’ya en zor arazi şartlarında bile üstün bir hareket kabiliyeti sağlıyor. Sistem vites konsoluna entegre edilen çevirme tipi düğmeyle devreye sokuluyor veya devreden çıkartılıyor. Tutunma sorunlarının olmadığı asfalt sürüşlerinde en rahat ve en ekonomik sürüşü elde etmek için 2WD modu önerilirken, 100 km/s’ye kadar hızlardaki arazi sürüşlerinde 4HI modu devreye alınabiliyor. Arazi şartlarının daha da zorlaştığı ve tutunma sorunlarının yaşandığı zor arazi şartlarında ise tekerleklere iletilen torku daha da artıran 4LO modu tercih edilebiliyor.

 

D-Max tam anlamıyla akıllı yatırım

Test konuklarımızdan üçüncüsü vergi avantajı sağlayan yeni 1.9 lt’lik motoru, 4x4 çekiş özelliği, 6 ileri yeni otomatik vitesi ve premium donanımlara sahip V-Cross donanım seviyesiyle Türkiye’de satışa sunulan Yedinci nesil Isuzu D-Max.

Rakiplerine belki daha az çekici gibi değerlendirilebilir ancak sağladığı avantajlar ve donanım özellikleri sıraladıkça bitmiyor. Yeni Isuzu D-Max 1.9 LT hacmindeki 163 HP’lik dizel motoru ile sağladığı bir diğer avantaj da vergi. Rakiplerinden bu anlamda da ayrışan Isuzu D-Max yakıt konusunda da oldukça tasarruflu diyebiliriz. Özellikle şehiri içi kullanım için fabrika verisi 7.8 TL olan aracın test verisini 9.0 LT olarak ölçtük, tabi trafik ve zorlu şartlarıda dahil ettiğimizde oldukça avantajlı bir tablo karşımıza çıkıyor.

Motor hacminden dolayı 5 yıllık periyodda rakiplerine oranla 10.000 TL’den başlayan MTV avantajlarıyla satışa sunulan D-Max, garanti süresi olarak da 5 yıl veya 100,000 km garantisi sunarak ürün kalitesini ispatlıyor. D-Max kullanmak her anlamda kazanç sağlıyor. Yeni Isuzu D-Max’in bakım periyodunun 20 bin km’de bir gerçekleşiyor olması da kullanıcısına büyük bir avantaj sağlıyor.

Isuzu’nun Tayland’daki Samrong fabrikasında üretilen Yeni Isuzu D-Max, 2018 itibarıyla (Baz ve donanımlı) Anadolu Isuzu’nun Türkiye’deki fabrikasında da üretilmeye başlanacak. IMM üretim kalite sertifikasına sahip olan ve Isuzu’nun Avrupa’daki en büyük üretim tesisi olan Anadolu Isuzu Fabrikası, 4x2 ve 4x4’ün baz ve donanımlı versiyonlarının üretimini yapacak. Bir önceki D-Max’i Türkiye’de 2014 yılında üretmeye başlayan Anadolu Isuzu, Yeni D-Max modeliyle de Türkiye’nin halen tek pick-up üreten otomotiv markası olacak.

Tüm versiyonlarda sunulan yepyeni bir 1.9 litrelik turbo dizel motor ise selefinde kullanılan 2.5 lt’lik çift turbolu motorla aynı güç oranını sunarak 164 PS ve 360 Nm tork üretiyor. D-Max’ın çalışkan karakterinin üzerinde inşa edilen motor, 3,5 ton çekme ve 1 ton yük taşıma kapasitesiyle kullanıcısının her ihtiyacını karşılayabiliyor.

Türkiye’de satışa sunulan ilk model olan V-Cross’da anahtarsız giriş ve çalıştırma, 6 hava yastığı, yeni gösterge paneli, elektrikli sürücü koltuğu, ön koltuk ısıtma sistemi, ön orta kolçak ve kapılardaki yeni yumuşak dokulu pedler, hem ön hem de arka koltuktaki yolcular için sunulan USB şarj portları, cruise control sistemi, D-VISION Multimedya sistemi, 8 hoparlör, 5 farklı şekilde katlanabilen 24 derecelik sırt konfor açısına sahip arka koltuklar, 18” alaşım jantlar, yan basamaklar, nikelaj rollbar, kasa havuzu ve tavan rayları standart olarak sunuluyor.

Yeni D-Max’te sunulan Android işletim sistemine sahip “D-VISION” Multimedya Sistemi, tüm akıllı telefonlarla (Android ve IOS) Bluetooth bağlantısı kurulabiliyor. Navigasyon ve geri görüş kamerası gibi özellikleri de bünyesinde barındıran multimedya sistemi , 2’si tavanda yer alan toplam 8 hoparlörle pick-up araçlar içindeki en iyi müzik deneyimlerinden birini sunuyor.

Zorlu arazi şartlarında maksimum güvenlik 

Yenilenen Isuzu D-Max, pek çok aktif ve pasif güvenlik özellikle birlikte sunuluyor. ABS, EBD, TCS, ESC ve BAS V-Cross modelinde standart olarak sunuluyor. ESC sistemi bir veya daha fazla tekerleğe fren uyguluyor ve sürücünün şeridinde kalmasına yardımcı olmak için motorun gücünü düşürüyor. ESC sistemi aynı zamanda yokuşta kalkış desteği (HAS) ve Yokuş İniş Kontrol sistemini (HDC) de destekliyor.

Aracın dik arazi engebelerinden inmesine olanak tanıyan Yokuş İniş Kontrolü (HDC), direksiyonun sol alt kısmındaki bir butonla devreye sokuluyor. D-Max, rakiplerinin aksine HDC sistemini 4WD’de olduğu gibi 2WD modunda da kullanmaya imkan tanıyor

Dayanıklılığı ve gücüyle bilinen D-Max’in yenilenen modeli de tüm arazi şartlarında gidebilmesine olanak tanıyan Shift On The Fly 4x4 çekiş kontrol ünitesine sahip. Sürücü bu sistemle birlikte vitesin arkasında yer alan döndürülebilir diferansiyel ayarı sistemini çevirerek farklı çekiş kontrol sistemlerini devreye alabiliyor. Normal yol şartlarında 2WD-H kullanılırken, yağışlı, mıcırlı veya karlı zeminlerde 4WD-H sistemi devreye alınabiliyor. Kayalık, bozuk yollar, su geçişleri gibi zeminlerde ise 4WD-L ile düşük hızda engeller aşılabiliyor. Yeni D-Max, 70 cm’e kadarki su geçişlerinde de rahatlıkla ilerleyebiliyor. Bu güvenilirliği elbette büyük bir sağlamlıkla üretilen D-Max şasisi sağlıyor.