AR-GE 250 DIGIT 250 EN-VERIM 100


Offshore Varlık Trendleri

Kurtuluş Ozan Keser

Türk bankacılık literatürüne “kıyı bankacılığı” olarak sokulan, aslında kıyı ötesi anlamına gelen, “Offshore Bankacılığı”, müdahale ve denetimi ile vergilemenin asgari düzeyde tutulduğu koşullarda konvertibl paralar üzerine işlem yaparak, çok uluslu şirketlere, uluslararası girişimlere hizmet veren bu bankaların hesaplarında tutulan offshore servetlerin son yıllardaki trendleri ve yükselişi oldukça ilgi çekici . ..

The Boston Consulting Group’a ait  bcg.perspectives’in haberine göre; yatırımcının yasal oturma izni ve ikamet vergi mükellefiyeti olmayan bir ülkede tutulan mal varlığı anlamına gelen Offshore varlıklar, 2012 yılında % 6.1’lik bir yükeliş ile 8.5 trilyon dolar seviyesine yükseldi. Kazanımların özellikle Batı Avrupa Kaynaklı olduğu ve Offshore hesaplarda İsviçre’nin en popular destinasyon olduğu görülüyor. (Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi)

Maintaining_Momentum_SidebarEx_inline_tcm80-135330

Bu yükselişe rağmen, onshore varlıklarda görülen daha güçlü büyüme, global offshore özel varlıklarda ufak bir düşüşe sebep oldu. – 2011 ile kıyaslandığında 6.4 seviyesinden 6.3’e düşerek – Offshore varlıkların önümüzdeki 5 senelik dönemde orta dereceli bir hızla yükselerek 2017’nin sonuna kadar 11.2 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor.

Offshore modeli halen daha avantajlı kabul ediliyor çünkü özellikle yüksek gelir segmenti (en az 1 milyon dolar varlıklı) ve ultra yüksek gelir segmenti (en az 100 milyon dolar varlıklı) dahilindeki müşteriler, çeşitlilik, geniş özel bankacılık yeterliliği, özel ekspertiz, yüksek kalite servis, ağız sıkılığı ve nispeten yüksek ekonomik ve politik kararlılığı olan ülkelerde varlıklarını barındırma arayışlarını sürdürecekler. Aslında önceden, özellikle Batı Avrupa ülkelerinden yatırımcıların, iade edilen varlıklarının kısmen de olsa offshore’a doğru geri aktığını görebiliyoruz. Bunun sebebi de offshore hizmetlerin çok çeşitlilik gösteren değer teklifleri.